Büyükelçi’nin, Sn. Ali Bayramoğlu’na Nişan tevdi töreni münasebetiyle yaptığı konuşma, 17 Eylül 2012 [fr]

Sevgili Ali BAYRAMOĞLU,
Hanımefendiler, Beyefendiler, Sevgili dostlar,

Ali BAYRAMOĞLU’nun şahsi ve mesleki yolculuğuna bir saygı ifadesi olan bu tören münasebetiyle sizleri Fransız Sarayı’nda ağırlamak benim için büyük bir şeref ve çok büyük bir mutluluk.

Bildiğiniz üzere Sanat ve Edebiyat nişanı son derece özel bir nişandır. « Sanat veya edebiyat alanındaki yaratılarıyla öne çıkanları veya Fransa’da ve dünyada sanatın ve edebiyatın başarısına katkıda bulunanları » ödüllendirmek üzere verilir.

Sevgili Ali BAYRAMOĞLU,

Fransa Cumhuriyeti bugün, çok büyük bir frankofonu, ünlü bir gazeteciyi, Türkiye’nin en etkili ve bilgili kalemlerinden birini ve aynı zamanda halklar arasındaki barış, uzlaşma ve dostluğun bir savaşçısını yüceltiyor.

Gelenek olduğu üzere ve mütevazı kişiliğinizi sıkıntıya sokma riskini göze alarak, öncelikle takdire şayan şahsi ve mesleki yolculuğunuzdan söz etmeme izin veriniz.

1956 yılında Gelibolu Yarımadası’nda dünyaya geldiniz.

1973 yılında liseden mezun olarak, Grenoble Siyasal Bilimler Enstitüsü’nde okumaya gittiniz ve buradan 1979 yılında parlak bir şekilde mezun oldunuz. Sonrasında, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yüksek lisans ve 1985 yılında aynı fakültenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktoranızı tamamladınız.

Bilgiyi yalnızca kendinize saklamak size yetmedi, gençlere de aktarmayı arzu ettiniz ve yaklaşık 20 yıl boyunca Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptınız.

Konferans verdiğiniz konulardan yola çıkarak 2001 yılında « Türkiye’de İslami Hareket » ve « 28 Şubat / Bir Müdahalenin Güncesi », 2004 yılında « Türkiye’de Ordu » ve 2006 yılında « Çağdaşlık Hurafe Kaldırmaz » başlıklı eserleri kaleme aldınız.

1990 yılında gazetecilik alanına el atarak kariyerinize yeni bir şekil verdiniz ve olağanüstü yazı stili, doğruluk ve analiz gücü çok büyük bir okuyucu kitlesi tarafından tanınan ve takdir edilen bir köşe yazarı oldunuz. Daha önce « Yeni Yüzyıl », « Star » ve « Sabah » gazetelerinde olduğu gibi şimdi de « Yeni Şafak » gazetesinde, « Aksiyon » dergisinde, 24 TV televizyon kanalında Türk toplumunun yaşadığı tartışmaları, değişimleri veya sorunları büyük bir farkındalıkla ele alıyorsunuz.

Köşe yazarı çoğunlukla kendi döneminin sadık bir görgü tanığıdır. Siz yalnızca döneminizin aydın bir görgü tanığı olmakla kalmayıp, aynı zamanda gönüllü bir aktörü de olma gibi cesur bir seçim yaptınız. Bunu söylerken doğal olarak, bu akşam bizlerle birlikte burada bulunan diğer büyük Türk entelektüellerle birlikte öncülüğünü yaptığınız « Özür diliyorum » başlıklı kampanyayı kastediyorum. Bu ileri görüşlü metin, Ermeni soykırımı konusunda tutunulacak tutumla ilgili olarak Türk toplumunda çok büyük bir tartışma yarattı.

Geçtiğimiz Şubat ayında, « Fransa’da ve Türkiye’de tarihçinin gündemi » konulu bir seminere katılma fırsatım oldu. Ülkelerimizin sorunları arasındaki benzerlik çok çarpıcıydı. Büyük ülkelerin, eski imparatorlukların tarihlerinde birçok şanlı sayfa olduğu gibi aynı zamanda doğal olarak karanlık birçok sayfa da mevcuttur. Geçmişin bilinmesi ve anlaşılması, hırsların sakinleşmesi ve yaralı hafızalar arasında uzlaşma sağlanması için vazgeçilmez bir unsurdur.

Siz arkadaşlarınızla birlikte bir dinamik başlattınız. Bu dinamik devam edecek. Çok zaman ve çok fırsat kaybedildi. Erken veya geç, 1915’te açılan yaraların kapatılması gerekiyor. Sizin de dile getirdiğiniz üzere, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, geçtiğimiz Temmuz ayında bu konuda cesaretlendirici açıklamaları olmuştu ki, bu açıklamaları selamlamak gerekir.

Diğer yandan, bu girişiminizi çok da pahalı ödediniz. Tehdit edildiniz ve bu son günlerde hâlâ iftiraya, hakaretlere uğruyorsunuz. Sözleriniz ve niyetleriniz dar kafalı kişilerce çarpıtılıyor. Bu sığ saldırılar sahiplerini alçalttığı gibi aynı zamanda ne yazık ki Türkiye’nin imajına da zarar veriyor.

Sevgili Ali BAYRAMOGLU,

Bir başka meziyetinizi daha dile getirmek istiyorum, ki bu aynı zamanda bizi burada biraraya getiren törenin de en doğrudan sebebi, o da frankofoni ve Fransa kültürü için yaptığınız çalışmalar ve bundan üç yıl önce gerçekleştirilen Fransa’daki Türkiye Mevsimi’nin başarısına olan katkılar.

Ali BAYRAMOGLU,

Entelektüel çalışmanız ve Türkiye ile Fransa arasındaki dostluğa katkılarınızdan ötürü Fransa Cumhuriyeti Kültür Bakanı adına sizi Edebiyat ve Sanat Şövalyesi ilan ediyoruz.

Yayınlanma tarihi: 19/09/2012

Sayfa başına dönmek için